ABD'de Kongre Bütçe Ofisi'ne göre, bugün 33 trilyon dolar olan ulusal borç 2030 yılında 45 trilyon dolara yükselecek. Yıllık federal bütçe açığı ise 2030 yılında gayri safi yurtiçi hasılanın %5'i iken 2050 yılına gelindiğinde %13 gibi akıl almaz bir orana yükselecek.
Şu anda Kongre'de devam eden borç limiti anlaşması tartışması, gelecekteki Amerikan refahı için mümkün olan son çıkış rampasını sunuyor. Önemli harcama kesintileri yapılmadığı takdirde, 'Bidenomics' Amerika'yı mali uçuruma sürükleyecek ve 1970'ler tarzı stagflasyonu steroidler üzerinde kurumsallaştıracaktır.
Amerika'nın yaklaşmakta olan mali uçurumu sarsıcı olduğu kadar eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Bidenomics'i en iyi tanımlayan yasalar olan Amerikan Kurtarma Planı, Altyapı Yatırım ve İstihdam Yasası ve Enflasyonu Düşürme Yasası, Amerika'nın ulusal borcunda barış zamanı ekonomisinde şimdiye kadar görülen en hızlı artışı katalize ediyor.
Kısa vadede, ABD Hazinesi Bidenomics borcunu finanse etmek için giderek daha yüksek faiz oranlarıyla trilyonlarca dolarlık tahvil satıyor. Para arzındaki bu artış, faiz oranları, mortgage oranları ve kredi kartı faizleri üzerinde amansız bir yukarı yönlü baskı oluşturuyor ve ekonomik büyümeyi şimdiden durdurmaya başladı.
Uzun vadede, ABD hükümeti vergi gelirlerinin giderek daha fazlasını Bidenomics borcuna hizmet etmek için ayıracaktır. Bu borç servisi, Amerikan servetini yabancı tahvil sahiplerine aktarırken bile yolların, köprülerin, ulusal savunmanın, Medicare ve Sosyal Güvenliğin finansmanı pahasına olacaktır.