Huawei'nin Mate 60 Pro akıllı telefonunun ani ön satışları hararetli bir tartışmayı ateşledi. ABD'nin 'boğma' girişiminden en ciddi şekilde etkilenen Çin’in teknoloji şirketi Huawei, zorlu bir dönem geçirdikten sonra, 5G teknolojisini barındırabilecek çiplerin eksikliğinin yarattığı sıkıntılı noktayı çözmek gibi hayati bir zorlukla karşı karşıya. Bu konu, yaygın olarak, ABD tarafından şiddetle tartışılan ve bastırılan bu alanda Çinli teknoloji şirketlerinin baskıya dayanma kapasitesinin önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Global Times gazetesinin konuyla ilgili yorumunda şunlar belirtildi:
Huawei Mate 60 Pro'nun ayrıntılı teknik özelliklerini açıklamasa da, Çin toplumunun 'Kirin'in dönüşü' konusundaki heyecanı ve yoğun ilgisi, ülkenin bağımsız teknolojik araştırma ve geliştirmesine yönelik güçlü beklenti ve güvenin altını çiziyor .
ÖN SATIŞIN “DERİN ANLAMI”
Pek çok kişi bir 'tesadüfü” fark etti: Huawei'nin yeni ürününün piyasaya sürülmesinin zamanlaması, ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo'nun Çin ziyaretiyle aynı zamana denk geldi. ABD'nin yüksek teknoloji sektöründe Çin'e yönelik kısıtlamalarının çoğunun Ticaret Bakanlığı aracılığıyla uygulandığı ve bugüne kadar 'varlık listesinde' hâlâ yüzlerce Çinli şirketin yer aldığı dikkat çekiyor.
Huawei'nin niyeti ne olursa olsun, Mate 60 Pro'nun piyasaya sürülmesine birçok Çinli internet kullanıcısı 'ABD baskısı altında ayağa kalkmak' gibi daha derin bir anlam yükledi. Raimondo'nun Çin ziyareti sırasında bu seslere kulak verip vermediğini bilmiyoruz. Buna karşın bu seslerin kendisi ve daha fazla Amerikalı tarafından duyulması ve Washington'un duruşuna etki etmesi gerektiğine inanıyoruz.
WASHINGTON’A 3 MESAJ
Birincisi, Çin'e karşı bir ticaret savaşı başlatmaktan devam eden teknoloji savaşına kadar ABD, odak noktasını değiştirmesine rağmen temelde Çin'i bastırmak için hegemonyacı araçlar kullanıyor. ABD’nin eylemleri ne kadar küstah ve mantıksız olursa Çin toplumunun birlik içinde durma ve zorlukların üstesinden gelme direncini artırıyor. Ticaret savaşının hiç şüphesiz başarısız olduğu kanıtlandı. Ortaya çıkacak sonuç aynı zamanda ABD'nin uyguladığı baskının kısa vadede bize bazı sıkıntılar getirebileceğini, ancak uzun vadede bu 'savaşların' sonuçta onların lehine olmadığını da gösteriyor.
İkincisi, Çinli şirketler kaçınılmaz olarak ablukayı kıracak ve ilerleyecek. Bu, Çin'in genel gelişiminin ve küresel çıkarlarla yakın entegrasyonunun bir sonucudur. Bu küreselleşme çağında, Çin şirketlerini sanayi zincirinin dışına atma fikri, kalkınma kanunlarına aykırı olduğu için giderek artan bir dirençle karşılaşacaktır. Huawei akıllı telefonlarının üç yıllık zorunlu sessizliğin ardından yeniden dirilişi, ABD'nin aşırı baskısının başarısız olduğunu kanıtlamak için yeterli. Bu aynı zamanda ABD-Çin teknoloji savaşının bir mikrokozmosu olarak hizmet ediyor, tüm süreci yansıtıyor ve nihai sonucun habercisi oluyor. Son zamanlarda bazı Amerikan medya kuruluşları, Huawei'nin 'gizli' bir çip fabrikası kurduğu gibi olayları abartma konusunda hevesli davranıyor. Sonuçta bunların hepsi genel eğilimi görememekten veya buna inanmayı reddetmekten kaynaklanıyor. Bununla birlikte kimileri Çinli şirketlerin teknolojisinin tamamen 'çalıntı” olduğu şeklindeki modası geçmiş düşünceye tutunuyorlar. Aslında bu Washington'un teknolojik kibridir ve ABD bu kibrin bedelini mutlaka ödeyecektir.
Üçüncüsü, Çin ile ABD arasındaki 'savaş' önlenebilirdi. Çinli şirketlerin ve Çin pazarının gelişmesi ve büyümesi bazı Amerikalıları tedirgin edebilir, ancak aynı zamanda daha fazla fırsat da sunacaktır. Raimondo'nun ziyaretinin en önemli amaçlarından biri Amerikan şirketlerinin çıkarlarını korumak. Ancak Washington'daki karar vericiler, 'ölüm kalım' mücadelesinde kendilerine zarar vermek mi, yoksa daha büyük bir pasta yaratmak için alan bulmak mı istediklerini yeniden düşünmeli.
Elbette Çin için bağımsız inovasyon sonsuz bir yolculuk ve ABD'nin güçlü baskısıyla karşı karşıya kalan bu yol hâlâ engellerle dolu. Çin toplumu psikolojik olarak buna hazırdır, ancak tam da katlanmaya, üstesinden gelmeye ve büyük şeyler başarmaya hazır olduğu için, her ilerleme kaçınılmaz olarak daha fazla motivasyonu teşvik edecek ve pekiştirecek, böylece verimli bir döngü oluşturacaktır. Huawei'nin yeni ürün ön satışlarının yarattığı ilgi ve heyecanın önemi de burada yatıyor. Raimondo'nun Çin toplumunun bu somut duygusunu Washington'a geri getirebileceğini ve bir dereceye kadar ABD'nin Çin'i gerçekten anlamasını sağlayabileceğini umuyoruz.