Xinhua / Lyu Hui
Çin Omicron varyantı karşısında, birçok diğer ülkenin kısıtlamaları gevşettiği ve virüsle yaşamaya yöneldiği bir sırada dinamik sıfır Covid-19 politikasına sıkı sıkıya bağlı davranıyor. Yurt dışındaki bazı medya kuruluşları yüksek toplumsal ve ekonomik maliyetlerde bahsederek, dinamik sıfır Covid-19 yaklaşımının sürdürülebilirliğini sorguluyor.
Ancak Çin ekonomik büyümeyi devam ettirirken virüsü kontrol altına alma politikasına bağlı. Bu strateji kırılganlar için duyulan derin endişe, halkın gücü ve dayanıklılığına duyulan güçlü inanç ve ülkenin geleceğine sarsılmaz inançtan kaynaklanıyor.
HALKIN SAĞLIĞINI KORUMAK
Covid-19 salgınının başlamasından bu yana Çin her zaman insanları ve onların hayatını ilk sıraya koydu. Çin’in dinamik sıfır Covid-19 politikası sıfır bulaşmayı sağlamayı amaçlamıyor aksine daha çok Covid-19’u Çin halkının sağlık, normal hayat ve üretimini maksimum düzeyde korumak için minimum toplumsal maliyetle etkin biçimde korumak için mümkün olan en kısa zamanda kontrol altına almayı amaçlıyor.
Salgının kontrolünü ve önlenmesini gevşetmek, 60 yaş ve üzeri 260 milyon ve önemli sağlık sorunlarına sahip 260 milyon insanın bulunduğu ve çocuklar ve yaşlıların mevcut aşılama oranının yeterince yüksek olmadığı dünyanın en kalabalık ülkesine uygun değil. Buna ek olarak, dengesiz bölgesel gelişme kadar yetersiz tıbbi kaynaklarla birlikte Çin eğer katı virüs kontrol önlemleri zamanından önce gevşetilirse, büyük miktarda ağır vaka ve ölümlerin yaşandığı bir yaygın bulaşmaya tanık olacaktır.
Çin’in önde gelen epidemologlarından Liang Wannian, “Eğer dinamik sıfır Covid-19 politikası konusunda katı olmazsak. Çin vakaların tekrar ortaya çıkmasını önlemek için en iyi zamanı kaçırabilir ve bu da yüksek maliyetler ve dayanılmaz sonuçlara yol açabilir.” dedi.
Nature Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışma, Çin’in mevcut dinamik sıfır Covid-19 politikasından vazgeçmesi durumunda 1,5 milyondan fazla Covid-19 ölümüyle karşı karşıya kalabileceği sonucuna vardı. Lancet dergisinde yayınlanan başka bir araştırmaya göre ise, dinamik sıfır Covid-19 politikası olmazsa Shanghai ve diğer bölgelerde topluluk içi bulaşmalar bütün ülkede insanlar içindeki immünolojik engellerdeki zayıf halkaları aşacaktır.
İstanbul’daki Reyap Hastanesi uzmanlarından Bülent Ertuğrul Xinhua’ya yaptığı açıklamada, “Dünyaya bakarsak, Çin’in metodunun kamu sağlığı düşünüldüğünde en uygun olduğunu söyleyebiliriz.” dedi ve dinamik sıfır Covid-19 yaklaşımının Çin’de önemli bir başarı kazandığını belirtti.
Çin 2020’nin başında Wuhan’daki salgınla mücadeleden sonra, Çin’in birçok bölgesinde zaman zaman bölgesel vakaların ortaya çıkarken, bu yıl mart ayından bu yana Covid-19 kontrol ve önleme konusundaki en ağır zorluklara karşı durabildi. Sıfır Covid-19 politikasının kitlesel test, karantina, geçici karantinalar ve kapatma yönetimi sayesinde mevcut salgın dalgası düzenli biçimde iyileşme işaretleri gösteriyor. Çin’in finansal merkezi 16 bölgesinin tümünde topluluk bulaşmalarını durdurdu ve daha fazla fabrikada normal işlemlere dönüyor ve işyerleri yeniden açılıyor.
EKONOMİK GELİŞMEYİ GARANTİ ALTINA ALMAK
Katı salgınla mücadele önlemlerinin kısa dönemli ekonomik zorluklara neden olması kaçınılmaz ama salgınla mücadele kontrol ve önleme önlemlerinin dünyanın ikinci büyük ekonomisinin büyümesine engel olacağını iddia etmek miyopluktur. Dinamik sıfır Covid-19 politikası ekonomik gelişmeye karşı değil, aksine uzun dönemde ekonomik gelişmeyi garanti altına alan bir salgınla mücadele politikasıdır.
Çin salgınla geçen iki yıldan uzun süre içinde salgınla mücadele ile ekonomik gelişme arasında bir denge kurmak için büyük çabalar gösterdi. Çin dinamik sıfır Covid-19 politikasına bağlı kalarak salgını kontrol altına alan ilk ülkeler arasına gerdi ve 2020’de pozitif büyümeyi geri döndü ve 2021’de yüzde 8,1 büyüdü.
Virüse karşı kesin bir tepki ve büyüme yanlısı politikaların sonucunda Çin ekonomisi bu yıldan başlayarak düzene girdi ve ilk üç ayda yıllık bazda GSMH yüzde 4,8 arttı. Ulusal İstatistik Bürosu (NBS) sözcüsü Fu Linghui “Çin ekonomisinin temelleri değişmedi. Genel ekonomik dönüşüm ve düzeyi yükseltme ve yüksek kaliteli kalkınma eğilimi değişmedi.” dedi. Bazı göstergeler nisanda daralma gösterse de Çin ekonomisinin Shanghai ve bazı diğer bölgelerde işe ve üretime dönüşlerin hızlanması ile birlikte gelecek aylarda iyileşmesi bekleniyor. Fu ayrıca “Salgının kontrol altına alınması ve üretimle birlikte halkın hayatı normale dönüyor, bastırılan tüketim düzenli biçimde serbest kalacak.” açıklamasını da yaptı.
Çin Covid-19 salgını nedeniyle zor zamanlarda öngörülebilir piyasa fırsatları arayan yabancı yatırımcılar için sıcak nokta olmaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığına göre, Çin ana karasına yapılan doğrudan yabancı yatırım, gerçek kullanım olarak, yıllık bazda yüzde 26,5 arttı ve yılın ilk çeyreğinde 379,87 milyar yuana çıktı.
Bloomberg’in incelemesine göre, geçen iki yılda Çin’in salgınla mücadele politikası “ülke içinde büyük miktarda ölümleri engelledi ve iPhone ve Tesla’lardan gübreler ve otomobil parçalarına kadar her şeyin dünyanın geri kalanına akmaya devam etmesini sağladı.”
Ulusal kalkınma ve Reform Komisyonu Müdür Yardımcısı Zhao Chenxin “Salgının etkisi kısa dönemli ve geçicidir ve ekonomi salgının kontrol altına alınması ile ekonomik kalkınma arasındaki etkin koordinasyon sayesinde kısa sürede rayına girecek.” dedi.
KESİNTİSİZ KONTROL ÇABALARI
Küresel Covid-19 durumu halen ağır ve belirsizliklerle dolu, çünkü virüs sürekli olarak mutasyon geçiriyor ve daha tehlikeli varyantların ortaya çıkması bile olası. Yılın başlangıcında birçok ülke ve bölge Covid-19 kısıtlamalarını hafifletti ve sadece vakalar arttı ve ölüm rakamları hızla yükseldi.
Johns Hopkins Üniversitesi gösterge tablosuna göre, şimdiye kadar küresel Covid-19 ölümleri 6,26 milyona ulaştı. Salgının neden olduğu ölüm sayısı Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 1 milyonu aştı, bu dünyadaki en yüksek rakam. Ve Amerika aynı zamanda 82 milyon vaka ile dünyanın en yüksek vaka sayısına sahip ülkesi.
Bu şaşırtıcı rakamlar insanlara salgınla mücadelenin ağır yapısını ve kontrol önlemlerini gevşetmenin sonuçlarını gösteriyor. 1,4 milyar nüfusu sahip gelişmekte olan bir ülke olarak Çin Covid-19 vaka ve ölüm sayısını dünyanın en azı seviyesinde tutmayı başardı. Bu Çin’in sıfır Covid-19 politikasının etkililiğinin açık bir kanıtıdır. Salgın bitmiş olmaktan uzak, dinamik sıfır Covid-19 yaklaşımı halkın sağlığını garanti altına almaya yardım etti ve düzenli ekonomik kalkınmayı destekledi. Şimdiye kadar en iyi yaklaşım olduğunu kanıtladı. Dolayısıyla Çin neden bu yaklaşımdan vazgeçsin?