Cumhubaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
“Biz Esenler'i çok seviyoruz. Bu muhteşem kalabalığın toplandığı meydan sevilmez mi? O ne muhteşem bir katılımdı. Alanda resmi rakam 90 bin yollarda 50 bin. 140 bin. Ben size inanıyorum her zaman olduğu gibi Esenler'e güveniyorum. Pazar günü de Esenler bir başka ses verecek. Bugün bu meydanda muhabet var samimiyet var.
Şu coşkuyu görüp de duygulanmamak mümkün mü? Kardeşlerim 7 Mayıs tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı millet bahçesinde tarihe geçen bir miting gerçekleştirmiştik. 1 milyon 700 bin kardeşimiz Atatürk Havalimanı'nda toplanmıştı. Bu tabii birilerine korku verdi. O muhteşem mitingin rüzgarıyla 14 Mayıs'ta sandığa koştuk. Dünyaya demokrasi dersi verdik. Tarihimizin en yüksek katılımlarından olan bir seçimi gerçekleştirdik. Sandığa giden her bir vatandaşıma teşekkür ediyorum. Esenler milletvekilliği seçimlerinde İstanbul birincisi oldu. Cumhurbaşkanlığı'nda da Avrupa Yakası'nın birincisi oldu. Milletin iradesininin başımızın üstüne yeri vardır. İlk turda rakiplerimize hatırı sayılır bir fark attık.
“İnsanımız bir kez daha istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyor”
Milletimiz 323 milletvekilini Cumhur İttifakı'na vererek aslında hangi irade tarafından yönetilmek istediğini beyan etti.Millet İttifakı ne yapıyor siz artık parlamento dışında kaldınız. Bay Bay Kemal siz ne yapacaksınız? Sen nasıl kanun çıkaracaksın. Esenler sana yol vermedi Bay Bay Kemal. İnsanımız ne diyor bir kez daha istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyor. Şimdi önümüzde kritik bir imtihan olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu var. Yasama ve yürütmenin iş birliği içinde çalışmasını sağlayacak şekilde oyumuzu kullanacağız. Burada bir çift başlılık oluşmasına izin verebilir miyiz? Pazar günü sandığa gidip oyumuzu kullanacak ve Erdoğan kardeşinize birinci turda olduğu gibi bu destekle beraber 323'ün Türkiye'yi yönetmesine karar vereceğiz. Koalisyonun acılarını çok çektik. Devlet organları arasındaki çekişmelerin bedelini çok ağır ödedik.
Toplam ömrü 2-3 ayı dahi bulmayan koalisyon hükümetleri gördük. Hükümetin kurulamadığı dönemlere şahit olduk. Ne zaman yasama yürütme ve yargı uyum içinde çalışmaya başladı ülkemiz ekonomik olarak da siyasi olarak da güç kazandı. 2002'den itibaren işte bunu başardık. Batı bunu hazmedemedi. Batı bunu hazmedemeyince bütün dergilerinde Erdoğan'ı yıkmak lazım dediler. Siz oldukça yıkamazlar.
Demokrasimiz en güçlü konumuna bu dönemde çıktı. Terör örgütleriyle en başarılı mücadele bu dönemde verildi. Hak ve özgürlükler adına en ileri reformlar yine bu dönemde yapıldı.
“Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projesini burada gerçekleştiriyoruz”
Bu iklimin zedelenmesine Allah'ın izniyle pazar günü müsaade etmeyeceğiz değil mi? Meclis'te Cumhur İttifakı cumhurbaşkanlığında da bu kardeşlerinizle durmak yok yola devam diyeceğiz. İstanbul demek Türkiye demektir. Esenler'e bakan İstanbul'u görür. İstanbul'a bakan ise tüm renkleriyle Türkiye'yi görür. Herkes bir arada gönül gönüle yaşıyor. Hamdolsun burada huzur var, hizmet var, birlik ve beraberlik var. Belediyemiz gece gündüz demeden sizler için çalışmaya devam ediyor. Son 10 yılda 60 bin konutu yeniledik. Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projesini burada gerçekleştiriyoruz.
Birileri sırf bekledikleri sonuç çıkmadı diye depremzedelerimizi kapı dışarı ederken biz hiçbir ayrım yapmadan afetzedelerimize sahip çıkıyoruz. Ekim – Kasım'dan itibaren konutlarımızın teslimatına başlıyoruz. CHP zihniyetinin insafına bu insanlarımızı terk etmeyeceğiz. Önlerine kim gelirse hakaret ediyorlar. İktidara gelmek uğruna tüm değerlerini çiğnediler. Herkesle kapalı kapılar ardından pazarlık yaptılar. Toplam oyları yüzde 1'i zor bulan partilerle 40 milletvekili verdiler. Şimdi pazartesi günü ne olacak? Savaş alanına dönecek. Güya hesap uzmanısın nasıl oldu da bu partilere 40 milletvekili verdin. Bunun hesabını soracaklar. Ne diyor? Eğer Selo'yu bırakmak istiyorsan oyu bana vereceksiniz diyor. Benim Kürt kardeşlerim Kılıçdaroğlu'na pazar günü gereken dersi verecek mi? Tüm bunlar kendilerine de hatırlatınca da işi hakarete götürdüler. Bir kez olsun yerli ve milli tavır takınamadılar.
Pazar günü Kandil'den talimat alan Bay Bay Kemal'e yol veriyor muyuz? Bunlara hak ettikleri dersi sandıkta vereceğinize inanıyorum. Buradan sizlerle birlikte 14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı dışındaki partilere oy vermiş vatandaşlarıma da sesleniyorum. Partinize olan görevi yerine getirdiniz şimdi ülkenize olan vazifenizi yerine getireceksiniz. Terör örgütlerine karşı amansız bir mücadeleyi göze almak gerekir. Gönül verdiğiniz partinizin yöneticilerin sizin iradenizi yok saymasına içten içe itiraz ettiğinizi de biliyorum. İstemediğiniz adayın dayatılmasını da kabul etmediğinizi biliyorum. Gelin 28 Mayıs'ta bu dayatmalara son verelim. Gelin birilerinin sizin iradenizi çantada keklik gibi görmesine itiraz edelim.
Bizim dayanağımız ne şu güçtür ne bu örgüttür. Biz sırtımızı Hakk'a ve Allah'ımıza yaslıyoruz. Sizlerden aldığımız cesaret ve ilhamla ülkemize aşkla hizmet ediyoruz. Son 21 yıldır yaptıklarımız ortada.
İstanbul'da bir yağmur olduğu zaman sel alıp götürüyor. Nerede Başkan? Dün de ne yaptı bir pazarcıyla kavga ediyor. Pazarcıyla kavga edilir mi? Her şeyi bitirdin pazarcıyla kavgaya mı geldi sıra. Zabıtalarla tutup karakola götürüyor. Böyle bir idarecilik olmaz. Böyle bir belediye başkanlığı olmaz. Bıraktı belediyeyi Van'da siyaset yapıyor. Orada da PKK'nın işaretini yapıyor. Pazar günü bunlara gereken dersi vermemiz lazım.”