CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye'nin ekonomik potansiyelinin yüksek olduğunu, alınan her tedbire büyük bir hızla cevap verebilecek düzeyde olduğunu söyledi.
Öztrak, Çorlu Belediyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 28 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi'nin Türkiye için önemli olduğunu belirtti.
Türk milletinin ve devletinin çok büyük olduğunu anlatan Öztrak, 'Ekonomimizin potansiyeli yüksektir. Alınan her tedbire büyük bir hızla cevap verir. Coğrafi konumumuz eşsizdir. Dünyanın kalbindeki Türkiye'den 4,5 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyarlık nüfusa, 58 ülkeye ve 21,5 trilyon dolarlık pazara erişmek mümkündür. İş insanlarımız her türlü zorlukları aşar. Gerekirse dünyanın öbür ucuna ulaşır. Üretir, geliştirir, ticaretini ahlakıyla yapar.' dedi.
Öztrak, Türkiye topraklarının bereketli olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
'Bu ülke tarımın başladığı, bastonu saplasan yeşertecek mümbit topraklar üzerine kurulmuştur. Çiftçimiz, emekçimiz çalışkandır. Emekçimiz yoku var eder. Çiftçimiz, alın teriyle gerekirse bozkırdan bir vaha yaratır ve en önemlisi nüfusumuz hala gençtir. Gençlerimiz taşı sıksa suyunu çıkartır. Türkiye'nin imkanları da, potansiyeli de çok büyüktür. '
Ekonominin kötü olduğunu savunan Öztrak, bu durumun ekonominin kötü yönetiminden kaynaklandığını ileri sürdü.
Öztrak, seçimde herkesin sandığa gidip kararını vermesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin ihtiyacının doğru bir yönetim olduğuna işaret eden Öztrak, şunları kaydetti:
'Dengesiz, frensiz, tek kişilik bu ucube sistemin ülkemize istikrar değil, istikrarsızlık getirdiğini bu millet yaşayarak görmüştür. Pazar günü kurulacak sandık, bu anlamda önümüze çok önemli bir fırsat sunmaktadır. Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamanın ardından, yürütmenin başına Kemal Kılıçdaroğlu geldiğinde çok daha sağlıklı ve dengeli, istişareye, denetime ve uzlaşmaya dayalı bir yönetim anlayışı gelecektir.
İkinci turda artık herkesin maskesi düştü. Yalancıların yalanları ortaya döküldüğüne, sahte muhalifler de sahneden çekildiğine göre, 28 Mayıs’ta artık çok net bir seçim yapacağız. Bu seçim, hakikat ile derin kurgu arasında, aydınlık ile karanlık arasında, millet için çalışanla bir avuç yanaşma, faiz lobisi, dolar baronu için çalışan arasında olacak. Bu seçimde milletimiz, iki aday arasında kararını verecek. Bugüne kadar millete verdiği sözlerin hiçbirini tutmayan, müflis, metal yorgunu, yönetme kabiliyetini kaybetmiş, başarısız bir yönetici Erdoğan mı, yoksa daha iktidara gelmeden vatandaşa verdiği sözleri hükümete zorla yaptırabilen, emeklinin bayram ikramiyesi almasını, EYT sorununun çözülmesini, memura 3600 ek göstergenin verilmesini sağlayan, gece gündüz çalışıp millet için proje üreten, ‘kral değil kural olmalı’ diyen, ‘sadakat değil liyakat’ diyen, kendi belediyelerinin yönettiği yerlerde vatandaşa verdiği her sözü tutan Kemal Kılıçdaroğlu mu? Bu seçimde milletimiz, nasıl bir ülkede yaşamak istediğine karar verecek. Eskiden çuvalla alınan soğanın artık taneyle alındığı, eskiden taneyle alınan karpuzun artık dilimle satıldığı, bir kilo etin 500-600 liraya, bir kalıp peynirin 200-300 liraya çıktığı, banka hesabındaki dövizi sıraya girmeden çekemediğin, bankaya gittiğinde kredi kapılarının yüzüne kapandığı, insanların bir somun ekmeğe muhtaç olduğu, yorgun Erdoğan’ın yönetemediği bir ülkede mi, yoksa millete hizmet aşkıyla gece gündüz koşan; plan, program ve projeleriyle içeride ve dışarıda güveni sağlayacak, ekonomiyi önce feraha çıkaracak, sonra milleti refaha kavuşturacak, Türkiye’yi dünyada yükselen yıldız yapacak, ‘hak, hukuk, adalet’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönettiği bir ülkede mi? Bu seçimde milletimiz, ülkeyi kimin nasıl yöneteceğine karar verecek.