Eraslan, yaptığı açıklamada yapay zekânın yaşantıyı kolaylaştıran çok önemli bir teknoloji olduğunu belirterek, özellikle eğitim, sağlık, ekonomi ve iktisat alanında birçok yeniliği ve verimliliği getirdiğini söyledi.
Bu teknolojinin yerinde ve iyi kullanılması, kötü yanlarının minimize edilmesi gerektiğini dile getiren Eraslan, 'Son dönemde özellikle kriminal AR-GE yani dolandırıcıların teknolojiyi iyi kullanmasıyla beraber yapay zekâ kötü niyetli kişilerin en önemli aracı haline geldi. Yapay zekâ insan davranışlarını analiz eden ve bunun üstüne milyonlarca tahmin üretebilen bir algoritmaya sahip. Bunun yanına ses, görüntü ve animasyon gibi çok önemli yeterlilikleri koyduğumuz zaman karşımıza devasa ve çok tehlikeli bir yapı ortaya çıkıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Eraslan, yapay zekâyı kullanarak oltalama, chatbot, otomatik arama, sosyal medya profilinin taklit edilmesi ve deepfake yöntemiyle dolandırıcılık yapıldığını kaydetti.
Özellikle deepfake yönteminin son günlerde yaygınlaştığını vurgulayan Eraslan, 'Sesinizi, görüntünüzü, hal ve hareketlerinizi içeren bir video yayınlayıp arkadaşlarınızdan para isteyebilirler ya da arkadaşınızın kaza yaptığını söyleyen bir avukat rolüne bürünebilirler. Ayırt edilmesi çok güç bir süreçten bahsediyoruz.' diye konuştu.
'Sosyal medyadan finansal ve kişisel bilgilerimizi paylaşmayalım'
Dolandırıcılığa karşı yine yapay zekânın kullanıldığını aktaran Eraslan, ' ‘Yapay zekâ, yapay zekâya karşı' diyebiliriz. Çünkü yapay zekânın oluşturduğu dolandırıcılık sistemlerini yine yapay zekâ yoluyla engelleyebiliyoruz. Çeşitli güvenlik duvarları ve programlar var. Bunları da süreç içerisinde etkin kullanırsak yapay zekâdan doğan dolandırıcılığı engelleyebiliriz.' ifadelerini kullandı.
Farkındalığın ve eğitimin önemini vurgulayan Eraslan, 'Yapay zekâ dolandırıcıları sosyal medyadan besleniyor, öğrenme kaynağının verilmemesi gerekiyor. Sosyal medya hesaplarından finansal ve kişisel bilgilerin paylaşılmaması konusunda vatandaşlarımız daha duyarlı olmalı.' dedi.